İsrailoğulları, Kuran'da en çok konusu geçen ve haklarında en çok bilgi verilen kavimdir. Kuran-ı Kerim’in birçok ayetinde İsrailoğulları'nın başlarından geçenler ve bu kavmin genel karakter özellikleri anlatılmaktadır. İsrailoğulları Allah’ın rahmetiyle Firavun’un esaret ve zulmünden kurtulmuş, güvenliğe ve nimete kavuşmuşlardır. Yüce Rabbimiz onlara yemeleri için güzel rızıklar göndermiş, susuzluklarını gidermek için kayalardan su pınarları fışkırtmıştır. Buna karşılık ise içlerinden bir kısmı verdikleri sözü tutmamışlar, Allah'ın nimetlerine karşı nankörlük etmişlerdir. Bu kimseler, yeryüzünde bozgunculuk çıkararak kendilerine gönderilen bazı peygamberleri öldürmüşler ve Allah’ı unutup putlara tapmaya başlamışlardır.
İsrailoğullarından inkara sapan kimseler, zulüm ve inkarları, mala ve dünya hayatına olan bağlılıkları, kibir, inat ve taassupları nedeniyle tarihin pek çok döneminde çeşitli belalarla karşılık görmüşlerdir.
Öte yandan, Kuran'da haber verildiği gibi, bu kavmin içinde samimiyetle Hz. Musa'ya ve kendilerine gönderilmiş olan elçilere itaat eden, Allah'ı ve elçilerini gönülden seven, onlara karşı içten saygı duyan, kendilerine indirilen hak kitaba uyan samimi insanlar da bulunmaktadır. Bu samimi insanlar, imanlarının ve itaatlerinin karşılığını inşaAllah Allah Katında alacaklardır.
Bu filmde, asıl olarak İsrailoğulları'nın arasında bulunan bazı zayıf imanlı kimselerin tavırlarına ve hatalarına şahid olacağız. Böylece Kuran’da müminlerin sakınmaları bildirilen hatalı tavırları ve çirkin karakter özelliklerini bir kez daha hatırlayıp bunlardan kaçınmak için dua edeceğiz.

Kuran'da İsrailoğulları

İsrailoğulları'nın Kibirli Yükselişi

Kitapta İsrailoğulları'na şu hükmü verdik: "Muhakkak siz yer(yüzün)de iki defa bozgunculuk çıkaracaksınız ve muhakkak büyük bir kibirleniş-yükselişle kibirlenecek-yükseleceksiniz. Nitekim o ikiden ilk-vaid geldiği zaman, oldukça zorlu olan kullarımızı üzerinize gönderdik de (sizi) evlerin aralarına kadar girip araştırdılar. Bu yerine getirilmesi gereken bir sözdü. Sonra onlara karşı size tekrar 'güç ve kuvvet verdik', size mallar ve çocuklarla yardım ettik ve topluluk olarak sizi sayıca çok kıldık." (İsra Suresi, 4-6) İsra Suresi'ndeki bu ayetlerde bildirildiği gibi, İsrailoğulları yeryüzünde iki kez bozgunculuk çıkaracaklardır. Bunlardan ilk "bozgun ve kibirli yükseliş"lerinin ardından, Allah onların üzerine güçlü bir ordu gönderdiğini bildirmektedir. Gerçekten de İsrailoğulları, Hz. Yahya'yı öldürdükleri ve Hz. İsa'yı öldürmek için tuzak kurdukları dönemin, yani kibirli yükselişlerinin ve bozgunculuklarının hemen ardından, MS 70 yılında, Romalılar tarafından Kudüs'ten çıkarılmış ve tüm dünyaya yayılmışlardır. Peygamber Efendimiz (sav)'e bu ayet vahyedildiği zaman da, Yahudiler çeşitli ülkelerde dağınık şekilde yaşamaktaydılar ve bir devletleri bulunmamaktaydı. Oysa Allah ayetlerde İsrailoğulları'na tekrar güç vereceğini haber vermiştir. Ancak o dönemde bu haberin gerçekleşmesi oldukça uzak ve zor bir ihtimal olarak görünüyordu. Allah'ın ayetlerde haber verdiği bu olay asırlar sonra tam olarak gerçekleşti. Yahudiler, Filistin'e geri döndüler ve 1948 yılında İsrail Devleti'ni kurdular. İsrail günümüzde siyasi ve askeri güce sahiptir ve bir yandan da devlet içindeki belirli bir kesimin benimsediği ırkçı Siyonist ideoloji nedeniyle Ortadoğu'da terör estirmektedir. İşte bu da İsrailoğulları'nın çıkardığı ikinci "bozgunculuğa" işaret etmektedir. Ancak şunu da hemen belirtmek gerekir ki, bu bozguncu tavır tüm Yahudi halkını kapsamamaktadır. Yahudi halkı arasında da, söz konusu bozguncu tavrın son bulması gerektiğini savunan çok sayıda vicdan ve sağduyu sahibi insan bulunmaktadır. İsrailoğulları ile ilgili olan bu ayette ve diğer ayetlerde önemli olan noktalardan biri, o dönemde imkansız görünen ve olmasına dair hiçbir gelişme veya ipucu bulunmayan olayların, ileride gerçekleşeceğinin haber verilmesidir. Elbette tüm bunlar, Kuran'ın bir mucizesidir.

Kendilerine: "Yeryüzünde fesat çıkarmayın" denildiğinde: "Biz sadece ıslah edicileriz" derler. Bilin ki; gerçekten, asıl fesatçılar bunlardır, ama şuurunda değildirler.(Bakara Suresi, 11-12)

Adnan Oktar'ın İsrailli Yetkililer ve Dini Liderlerle Yaptığı Basın Toplantısı (20 Ocak 2010)

Sayın Adnan Oktar'ın Sanhedrin Hahamları İle Görüşmesi

Cumartesi

Adnan Oktar'ın İsrail'den Gelen Dini Liderlerle Yaptığı Basın Toplantısından Fotoğraflar


İsrailli heyet mensupları:
1) İmar Bakanı yardımcısı Eyüp Kara (Necef ve Celile için Kalkınma ve İmar Bakanı Yardımcısı; Başbakan Benjamin Netanyahu’ya en yakın Musevi olmayan kişi; Museviler, Müslümanlar, Hıristiyanlar ve diğer tüm dinler arasında güçlü ve sıcak bir ilişki kurulması hedefine sahip)
2) Haham Yeshayahu Hollander (Kudüs Musevi Hahamlar Meclisi Sanhedrin, Beni Nuh Mahkemesi Başkanı)
3) Haham Ben Abrahamson (Kudüs Musevi Hahamlar Meclisi Sanhedrin’in İslam konusunda danışmanı)
4) Efraim Lahav (Başbakanlık ofisinden kıdemli strateji danışmanı; Kudüs Akademik Biriliği yönetim kurulu başkanı)
5) Dürzi topluluğu lideri Şeyh Ameen Kablan
6) Ortodoks Hıristiyan lider Rahip Hurrian Dimitri
7) Bedevi lider Sn. Ataf Krinawi
8) Samaritlerin lideri Sn. Japhet Tsedaka (Yefet Zadka)

Abdülhamid Han'ın Siyonistler ve Masonlarla Mücadelesi

Abdülhamid Han'ın Siyonistler ve Masonlarla Mücadelesi
Devlet sınırları içindeki Yahudi ve mason hakimiyetinin farkına varan Sultan Abdülhamid, bu kirli güçlere savaş ilan etti. Abdülhamid'in bu kararlı tutumu üzerine siyonist ve masonların tek çıkış yolu onun iktidarına ivedilikle son vermek olacaktı.1875 yılında Osmanlı İmparatorluğu, tarihinde görülmedik derecede ciddi ekonomik ve siyasal bir bunalıma girmişti. Dış borç kaynaklarının azalmasının yanısıra iç borçların ödenmesi artık imkansız hale gelmişti. Aynı yıl Bab-ı Ali de kısmi bir ekonomik batışı kabul etti. Mayıs 1876'da Süleyman Paşa komutasındaki Harbiye öğrencileri, yanlarına Şeyh-ül İslamlığın medreseli öğrencilerini de alarak Sultan Abdülaziz'i tahttan indirdiler. Darbeye, medreseli öğrencilerin katılımı nedeniyle "Softalar Darbesi" adı verildi. Ancak darbenin sonuçları, darbenin "softalar"ın kontrolünde olmadığını gösteriyordu. Aksine, darbe "masonik"ti; darbeden sonra ön plana çıkarılan mason Sadrazam Mithat Paşa, tahta mason biraderi 5. Murad'ı geçirmişti. MAKALENİN TAMAMI İÇİN LİNKİ TIKLAYIN...

İslam Terörü Lanetler

11 Eylül 2001 sabahı, New York'taki Dünya Ticaret Merkezi'ne düzenlenen saldırı, onbinlerce masum insanın hayatına mal oldu... Bu büyük vahşet, insanlığın barış ve huzurunu tehdit eden büyük bir tehlikeyi bir kez daha gözler önüne serdi: Terörizm. Terörizm, bir insanlık suçudur. Masum insanları hedef alır. Amacı, insanları öldürerek topluma korku salmak ve böylece politik emellerine güç bulmaktır. Bugüne kadar farklı ideolojiler terörizme başvurdular. Ancak son yıllarda dünya gündemine oturan bir başka terör vardır ki, bu tamamen çarpık bir kavramdır. Bu kavramın ismi "İslami Terörizm"dir... Bu kavram çarpıktır, çünkü İslam'da teröre yer yoktur. Allah Kuran'da tüm Müslümanlara dünyaya barış, huzur ve kardeşlik getirmelerini emretmiştir. İslam ahlakı, terörün kaynağı değil, çözümüdür...

Belgesel:Hz.İbrahim ve Hz.Lut

Allah, tarih boyunca kavimleri, gönderdiği peygamberlerle doğru yola davet etmiştir. Bu kutlu insanların hepsinin de amaçları aynıdır:Tüm insanları Allah'a inanmaya ve yalnızca O'na kulluk etmeye çağırmak. Peygamberler insanlara hak dini tebliğ etmişler ve toplumlar için örnek bir model olmuşlardır. Bu nedenle, Allah'ın seçkin kulları olan peygamberlerin üstün kişilikleri, güzel ahlak özellikleri ve olaylar karşısında gösterdikleri tepkiler müminler için son derece güzel örneklerdir. Bu mübarek insanlardan ikisi de Hz. İbrahim ve Hz. Lut’tur.Bu belgesel de bu iki peygamberin güzel ahlak ve davranışlarından kendimize pay çıkarmamız için hazırlanmıştır.

Belgesel:Hz. Musa

Hz. Musa hayatı boyunca Rabbimiz'in risaletini tebliğ etmeye çalıştı. Kavmini putlardan kurtarıp onlara gerçek dini anlatmak için çaba harcadı. Onun amacı, Allah'ın rızasını kazanmak için insanları uyararak onları cehennem azabından kurtarmaktı. Bu uğurda Firavun'la mücadele etti, kavminin sapkın inançlarını değiştirmeye çalıştı. Bunları yaparken hem Firavun ve çevresinden hem de kendi kavminden eziyet gördü. Fakat Hz. Musa herşeyiyle Allah için yaşayan seçkin bir kuldu ve Rabbimiz onu Firavun'un da kendi kavminin de sıkıntı ve belalarından kurtardı. Tüm bunları bu filmde izleyeceksiniz.

Belgesel:Hz.Musa ve Ahid Sandığı

Kuran'da kendisinden ve kavminden en çok bahsedilen peygamber Hz. Musa'dır. İşte bu kutlu peygamberin döneminden bugüne dek ulaşan bir müjde vardır: Ahit sandığı...Ahit sandığı, Yüce Rabbimiz'in Kuran'da bildirdiği ve içinde Hz. Musa ve Hz. Harun'dan eşyalar bulunan değerli bir sandıktır. Ayetlerde bu sandığın Allah’ın müminlere güven duygusu ve huzur veren bir nişanesi olduğu bildirilmektedir. Bu nedenle yıllardan beri hem Yahudiler hem Hıristiyanlar ve hem de Müslümanlar onun bulunması için çaba sarf etmişlerdir. Ancak MÖ. 587 yılından beri bu kutsal sandık kayıptır.Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)’in hadislerinden anlaşıldığı üzere sandık ahirzamanda bulunacaktır.Sandığın çok önemli bir özelliği daha vardır: Bu Kutsal sandığı bulma şerefi Kuran ahlakının dünya üzerinde hakim olacağı ahirzamanın liderine nasip olacaktır. Yani Hz. Mehdi'ye.Sandığın bulunması Hz. Mehdi’nin çıkışının en önemli alametlerinden biri olacaktır. Aynı zamanda bu işaret O’nun hükümranlığının da bir sembolü sayılacaktır. Elbette en doğrusunu Allah bilir.

Belgesel:Hz. Süleyman

Kuran'da değerli ve kutlu insanlar arasında adı geçen peygamberlerden biri Hz. Süleyman'dır. Hz. Süleyman kendisine Allah katından hidayet ve yüksek ilim verilen bir peygamberdir. Bu belgeselin amacı da, Allah'ın birçok yönden insanlara üstün kıldığı Hz. Süleyman'ı Kuran'da tarif edilen özellikleriyle insanlara tanıtmak, Rabbimizin bu seçkin kulunun örnek ahlakı üzerinde derin derin düşünmektir.